"Bakkal dükkanı gibi idare ettik"

Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gerçekleştirilen olağan toplantıda, kurumsal yapılanmayla ilgili bilgilerin verilmesinin ardından söz alan Yüksek Divan Kurulu Başkanı Günay, yeni yapılanmayla ilgili kendisine ve divan kuruluna herhangi bir bilgi verilmediğini belirterek, yönetime sitem etti. Üst yönetici (CEO) görevlendirmesinin son 15 yıldır Türkiye'de ve dünyada var olduğunu, ancak Ticaret Kanunu'nda bu şekilde bir tanımlamanın bulunmadığını belirten Günay, yönetim kuruluna, bu şekilde görevlendirilen Hakkı Hasan Yılmaz'ın kulübün başına mı, yoksa şirketlerin başına mı geldiği sorusunu yöneltti. Fenerbahçe Kulübü'nün tüzüğüne göre yetkilerin hiçbir kuruma devredilemeyeceğini vurgulayan Günay, ''Anladık ki CEO, Fenerbahçe Spor Kulübü'ne getiriliyor. O zaman biz derneğiz, bir ticaret kurulu değiliz. Bir takım yetkilerden bahsediyor. Bizim tüzüğümüzde hiçbir yetki hiçbir kuruma devredilemez. Hüküm vardır. Yönetmelikler Genel Kurul'un da değil, yalnız Yüksek Divan Kurulu'nun yetkisindedir. Genel Kurul da yönetmelik yapamaz. Tüzüğü değiştirir, o yetkiyi bizden alır, ona bir şey diyemeyiz, saygı duyarız. İkinci bir husus, şayet kulübü temsil edecekse CEO, o zaman genel müdürlüğe gerek yok'' şeklinde konuştu. Bugüne kadar en az 11 veya 12 kez bütçe kongresi yaptıklarını anlatan Günay, ''Bugüne kadar olanlar sanki yapılmamış, yok. Yani Fenerbahçe başı boş idare edilmiş. Fenerbahçe'de başı boşluk olmadı, kulüp başkanlarının ağırlığı oldu. Son zamanlarda da kulüp başkanı bir lider oldu. Lidere de bazı yerlerde saygı duyulur. Fenerbahçe'nin iki başkan hariç bütçesi her zaman Fenerbahçe'nin içindeydi ve doğru yapılıyordu'' ifadelerini kullandı. Tansiyon yükseldi Yönetim kurulu masasında oturan Kulüp Başkanı Aziz Yıldırım, oturduğu yerden Yüksel Günay'a sert çıkarak, konuyu anlamadığını ifade etti. Kulüpte çalışmaların yıllardır amatörce yapıldığını vurgulayan Başkan Yıldırım, ''Ben Aziz Yıldırım olarak 1 liranın dahi nereden nereye harcandığını bilmek istiyorum. Bizler gideceğiz, Fenerbahçe yaşayacak. Bu yapılanmada geç kaldık ama bugün yapmaya mecburuz. Neler oluyor, neler yapılıyor, Fenerbahçeliler bilsin, öğrensin. Biz dostuz, burada böyle konuşman beni yaralıyor'' şeklinde ifadeler kullandı. Aziz Yıldırım'ın ardından Günay, kürsüde konuşmasına devam etti. Kurumsallaşmayla ilgili yeni yapılanmanın kulübe her ay 150 bin lira kadar bir mali yük getirdiğini kaydeden Günay, ''Ben kurumsallaşmaya karşı değilim. Ben Sayın Başkan'ı çok severim ama bu sevgi benim fikrimi söylememe mani değil'' dedi. Yüksel Günay, özetle şunları kaydetti: ''Bu kurumsallaşma kulübe mali bir yük getiriyor. Israrla söylüyorum, her ay 150 bin lira kulübe yük gelecek. Kurumsallaşmayı mevcut insanlar da yapar. Kurumsallaşma, yanındaki memura saygı duymaktır, güvenmektir. Bizim yapacağımız da bir şey yok kurul olarak. Hiçbir tavsiye, ikaz kararı almayacağız. İzleyelim, görelim. Bundan iyisi var mı? Nisan ayında bunları yeniden konuşuruz. Mayıs ayında da mali genel kurul var, bütçeyi getirirsiniz, bütçede görürüz. Her ay genel giderler artıyor.'' Yıldırım: ''Bakkal dükkanı gibi idare ettik'' Kulüp başkanı Aziz Yıldırım, Yüksel Günay'ın konuşmasını tamamlamasının ardından bu kez kürsüye çıkarak açıklamalar yaptı. Fenerbahçe'de yeni yapılanma olmasını istediklerini belirten Yıldırım, 15 yıldır kendisinin, yönetim kurulu arkadaşlarının ve kendilerinden önceki yönetimlerin de amatörce çalıştıklarını vurguladı. Yönetimden ayrıldıkları zaman gelecek yeni yönetimlerin kendileri kadar vakitlerini vermeyeceğini savunan başkan Yıldırım, şunları kaydetti: ''Yeniden bir düzen kurmak ve Fenerbahçe'yi ileriye taşımak gerekir. Aksi halde, bizden sonra gelecek insanlar, biz de dahil olmak üzere belli döneme kadar bakkal dükkanı gibi idare ettik burayı. Bundan sonra da böyle devam eder. Böyle olmamalı. Başkan 150 bin lira maliyetten bahsediyor. Bugün Ar-Ge'ye büyük paralar harcanıyor. Yönetim kurulu üyemiz Ender Alkaya bunun 1 milyon dolara mal olacağını söyledi. Aletleriyle, personeliyle bu rakamı harcayacağımızı söyledi, yönetim kurulunda bunun kararını aldık. Genel giderler artıyor, evet bunu indirmemiz lazım. Fenerbahçe Kulübü'nün eskiden 100-150 personeli, 700-800 sporcusu vardı. Bugün böyle mi? Zamanla büyüdük, daha da büyüyeceğiz.'' ''Bizim gibi hamalları bulamazsınız'' Büyüyen yapının sadece yönetim kurulu üyelerinin çalışmasıyla yönetilemeyeceğini anlatan Aziz Yıldırım, artık yöneticilerin sadece karar verme mekanizması haline gelmesi gerektiğini anlatarak, şöyle devam etti: ''Yalnız yönetim kurulundaki insanlarla olmaz bu iş. Burada çalışacak insanlar lazım. Ben gidip para istiyorum, reklam istiyorum. Ben gitmeyeceğim, buradaki görevli arkadaşlar gidecek. Artık gelen yönetimler burada sadece karar verme mekanizması haline gelecekler. Artık buraya bizim gibi hamalları bulamazsınız. Açıkça söylüyorum. Fenerbahçe'yi sevmek ayrı şey. Herkesin mesaisi var. Ben, Fenerbahçe büyüsün, bir yerlere gelsin diyorum. Amatör şubelerin bugün 20 milyon dolar açığı var. Beş milyon lira yılda elektrik, su, gaz parası ödüyoruz. Beş milyona yakın Milli Emlak'ın arsalarına kira ödüyoruz. Herkes sanıyor ki bunlar kolay şeyler. Fenerbahçe Kulübü, 2012 yılında 75 milyon lira vergi ödedi. Profesyoneller gelsinler idare etsinler, yönetimler karar versinler. Fenerbahçe büyük bir dev haline gelsin.'' Fenerbahçe Futbol AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Cengiz Solakoğlu'nun, kendisine, para olmadığını ifade ederek ''Bir tane oyuncu alamazsınız'' dediğini belirten Yıldırım, ''Ama öbür taraftan, taraftar, sizler, ben oyuncu almak istiyoruz. Ama ben günlük bunları yaşarsam, bilirsem, 'Fenerbahçe'nin bu parası var, bunları yapabilirim' diye bilirsem, kararı önceden veririm. Ama ben son dakikada 'Oyuncu alacağım' diyorum, para yok. Ne yapacağız, kaynak bulacağız. Fenerbahçe için hiçbir kötülük yapmayı düşünmedim, düşünemem. Fenerbahçe 150 bin lirayı ödediği yerde 5 milyonu, 10 milyonu sokağa atıyor başkan haberin olsun. Çünkü bilinçsiz yapıyoruz. Bir ödememiz varsa, bir gün önce ödemek veya bir gün sonra ödemek bu kulübe kazanç getirir'' şeklinde konuştu. Kulübe eleman alırken kimseye sorma zorunluluğu olmadığını kaydeden başkan Yıldırım, ''Bugüne kadar böyle bir şey yaşadık mı? Bunları kulübe personel olarak alıyorum'' dedi. ''Fenerbahçe'yi hayatımdan çok sevdim'' ''Fenerbahçe'yi hayatımdan çok sevdim'' diyen Aziz Yıldırım, şöyle devam etti: ''Bir yıl gittim, başka şeylerden dolayı yattım, problem değil. Beş sene de 10 sene de yatarım. İnsanın başına bunlar gelir. Fenerbahçe için canım feda. Benim bu kulübe neler yaptığımı Tamer Bey bilir. Her şeyin karşılığı vardır. Herkese hesabını veririm. Bilsem getirip bu tanıtımı yapmazdım. CEO demez de genel müdür derdim veya danışmanım derdim. İsimler önemli değil. Önemli olan bu görevi kabul edip burada bizim yükümüzü almak için çalışması. Ücretine, şuna buna girersek, hiçbir şey, yani bunu da bilin. Lütfen açık olalım. Kapalı olalım. Benim burada 100 sene duracak halim yok. Fenerbahçe'yi oturtalım bir yere. Bizler de gelelim onu denetleyelim, sorgulayalım. Fenerbahçe'de yeni dönem başlayacaktır. Tüzük ne emrediyorsa onu yaparız. Ama görevleri de iyi bilirim. 15 yıldır başkanım. En kötü günümüzde, en iyi günümüzde burada olmuşuzdur ve sizden destek görmüşüzdür.'' Özbek ile Yılmaz arasında sert tartışma Fenerbahçe Kulübü Yüksek Divan Kurulu Toplantısı'nda kulüp başkanı Aziz Yıldırım ile Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay arasındaki tartışmanın ardından, divan kurulu üyesi Köksal Özbek ile kulüp genel sekreteri Talat Yılmaz arasında sert atışma yaşandı. Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde gerçekleştirilen olağan toplantıda, söz alıp kürsüye çıkan Köksal Özbek, kurumsallaşmayı desteklediğini anlattıktan sonra, Talat Yılmaz ile yaşadığı bir olayı aktardı. Özbek, Dereağzı Tesisleri'de eski futbolcuların, havaların soğuduğu dönemlerde oturabilecekleri kapalı bir mekan yapılması yönündeki isteklerini başkan Aziz Yıldırım'a ilettiğini, Yıldırım'ın onay vermesinin ardından da bir proje hazırlandığını anlattı. Bu projeyi genel sekreter Talat Yılmaz'a götürdüğünü kaydeden Özbek, kendisinden ummadığı bir tepki gördüğünü vurgulayarak, şöyle konuştu: ''(Bu benim önceliğim değil) diyerek reddetti. 'Niçin?' dedim. 'O yapıya para ayıramam' dedi. 'Parasını ben öderim' diyecek oldum, yine de 'yaptırmam' diye kestirip attı. 'Zaten o ihtiyarların faal futbolcular arasında ne işi var?' diye ilave etti. Gözlerinden ateş fışkırarak, 'Sen başkanın vekili misin ki önce ona başvuruyorsun?' diye anlam veremediğim bir ifade kullandı. 'Çık dışarıya kardeşim' dedi. Odadan ayrılırken 'Sanırım biraz hastasın, tedavi olmanı tavsiye ederim' dedim. Bana 'Git ya, adamın kafasını bozma' dedi. Araya, odada bulunan Serkan Acar girdi ve beni dışarı çıkardı. Bu olaydan Sayın Başkan'a bahsetmedim. İlerleyen günlerde başkan 'Yeni bir yapıya gerek yok' dedi, olay kapandı.'' Bunun üzerine yönetim kurulu masasında oturan Talat Yılmaz, ''Yalancı şerefsiz'' diye Köksal Özbek'e tepki gösterdi. Etrafından bulunan yöneticiler Yılmaz'ı zor sakinleştirerek, salonun dışına çıkardı. Toplantıda yaşanan bu gerginliğin ardından başkan ve bazı yönetim kurulu üyelerinin yerlerinden kalkarak, salonun dışına çıktığı görüldü. Yüksek Divan Kurulu üyelerinin de büyük bölümü salondan ayrıldı. Bu arada, olayı yatıştırmaya çalışan Yüksek Divan Kurulu Başkanı Yüksel Günay, Talat Yılmaz'ın bu kadar ileri gideceğine inanmadığını, kendisine yapılan yakıştırmaların yanlış olduğunu söyledi. Öte yandan, Köksal Özbek'e yanıt vermek için kürsüye gelmek istediğini belirten Talat Yılmaz'ın salonun dışına çıktıktan bir süre sonra söz almaktan vazgeçtiği bildirildi. Yüksel Günay, tekrar söz almadığı için Yılmaz'a teşekkür etti. Diğer üyelerin konuşmalarının ardından kulüp yönetim kurulu adına söz alan olmadı ve toplantı sona erdi. Yılmaz: ''Futbol takımımıza güveniyoruz'' Yaşadığı tartışma öncesi toplantıda yönetim kurulu raporunu okuyan genel sekreter Talat Yılmaz, futbol takımının devre arasında iyi bir kamp dönemi geçirdiğini belirterek, ''Aykut hocamıza ve futbolcularımıza güveniyor. Ligin ikinci yarısında yüzümüzü güldüreceğine inandığımız takımımızın ve teknik ekibimizin sonuna kadar arkasındayız. Çünkü geçmişte yaşadıklarımız ve edindiğimiz başarılar, geleceğimizin en büyük teminatıdır'' dedi. Kulübün ve 9 şirketinin 2012 yılında 75 milyon lirayı aşkın tahakkuk etmiş vergisi bulunduğunu kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti: ''Tahakkuk ettirilen vergiler vadelerinde ödenmektedir. Vadesi geçtiği halde, ödenmemiş herhangi bir vergi borcumuz bulunmamaktadır. Amatör sporların desteklenmesi adına devlet, bu rakamı alacağı olarak bir tarafa yazmalı, diğer taraftan, reel olarak amatör şubelere yapılan tüm harcamalar mahsuplaşma yoluyla vergiden düşürülmeli ve böylelikle kulüpler desteklenmelidir. Amatör sporları yapabilmek, destekleyebilmek için devletin bize tahsis ettiği yerlere de yılda 5 milyon lira kira ödüyoruz. Bu kiralar, ödediğimiz vergiler amatör sporlara aktarılırsa bizi kimse tutamaz. Bu da ülkemize dünyada ve Avrupa'da mutlaka başarı getirir'' diye konuştu. Talat Yılmaz, olimpik, paralimpik ve uluslararası oyunlarda dereceye giren sporculara ve onları yetiştiren kulüplere vaat edilen ödüllerin çok geç ödenmesine tepki gösterdi ve hala ödenmeyen ödüllerinin bulunduğunu söyledi. İddaa oyunlarında Fenerbahçe Kulübü'ne düşen payın bu sene 5-6 milyon lira olduğunu vurgulayan Talat Yılmaz, ''Eğer bu İddaa oyunlarında kulüpler üzerinde oynama oranları dikkate alınırsa Fenerbahçe olarak 25-26 milyon lira almamız lazım. Naklen yayın gelirlerini dağıtımında da adaletin sağlanması konusunda ısrarcıyız'' diye konuştu. Florya Şenlikköy'de kulübe tahsis edilen arsada kapalı yüzme havuzu ve üyeler için dinlenme tesisi yapacaklarını söyleyen Yılmaz, sosyal tesislerde yenileme ve iyileştirme çalışmalarının da devam ettiğini kaydetti. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nın arkasındaki Kenan Evren Lisesi'nin arazisiyle ilgili Milli Eğitim Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı ile sözleşme yaptıklarını hatırlatan Yılmaz, lisenin arazisinin Haziran'da kulübe teslim edileceğini ve burada otopark, alışveriş merkezi ve otel yapılacağını belirtti. Talat Yılmaz, Fenerium'un 2012 yılı net satışının 76 milyon lira olduğunu sözlerine ekledi. Kulübün net borcunun 141 milyon 558 bin 283 lira olduğu açıklandı Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'nde yapılan olağanüstü toplantıda okunan Denetleme Kurulu raporunda 1 Ocak 2012 ile 31 Aralık 2012 tarihleri arasında Fenerbahçe Kulübü Derneği'nin net borcunun 141 milyon 558 bin 283 lira olduğu bildirildi. Gelirler toplamının 170 milyon 37 bin 245 lira, giderler toplamının ise 144 milyon 102 bin 35 lira olduğu ve gelir fazlasının 25 milyon 935 bin 210 olduğu kaydedildi. Bu arada, kulübün 1 milyon 358 bin 393 lira nominal değerli Futbol AŞ hisselerinin 57 milyon 442 bin liraya satıldığı, bundan 56 milyon 83 bin 607 lira kar elde edildiği ve gelirler arasında yer aldığı belirtildi. Mali Genel Kurul'da verilen yüzde 15 halka arz yetkisinin yüzde 5.59'unun kullanıldığı aktarıldı. Öte yandan, 2012 sabit kıymet yatırımlarında toplam 12 milyon 439 bin 84 lira artış olduğu bildirildi.

Orijinal Haberi Oku